Telegram Web
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Unutulmasın ki, Türk dünyası kollarını açmış Türkiye’yle kucaklaşmayı beklemektedir.
Onlar yokken biz vardık, yine olacağız, bilinsin ki, i‘lâ-yi kelimetullah sancağını düşürmeyeceğiz, Kızılelma davasından dönmeyeceğiz, Turan ülküsünden geri adım atmayacağız.

MHP Genel Başkanı
Devlet BAHÇELİ
Cumhuriyet, 98 yıl önce kutlu ve yüksek bir mücadelenin hak edilmiş mükâfatı olarak ilan edilmiş, böylelikle 19 Mayıs 1919’da Samsun’da atılan ilk adım 29 Ekim 1923’de milletimizin emsalsiz ahlakıyla taçlanmıştır. Türk milleti parlak geleceğini kendi iradesiyle inşa etmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti, sömürgeci güçlere karşı muazzam bir dirilişin, muhteşem bir dirayetin eseri olarak tarihteki yerini almıştır. Tam bağımsızlık onuru kurtuluşumuzun inanç kaynağı, kuruluşumuzun itibar sancağı olarak tıpkı bir bayrak gibi milli gönüllerde dalgalanmıştır.

Milli Mücadele haklı ve haysiyetli bir duruşun adıdır. Cumhuriyet ise bu şanlı mücadelenin ruhundan doğan, geçmişi gelecek özlemleriyle birleştiren fazilet timsali, milli egemenliğin tesis ve tecessüm zirvesidir. Teslimiyetçilerin bu zirveyi idrak etmesi beyhude bir çabadır.

Dün müstevlilerin oyunlarını kahramanlıklarla bozan aziz millet kudreti, bugün onların uzantılarını, işbirlikçilerini, husumet cephesinden toplanan hıyanet temsilcilerini tekraren bozguna uğratma amacına kilitlenmiş, bundan da zerre taviz vermeme iradesiyle kenetlenmiştir.

Vatanımızın işgalini reddederek Cumhuriyet’e giden yolları açan büyük Türk milleti, şimdilerde aynı inanç ve azimle terörün kökünü kazıma hedefine odaklanmıştır. Mandacıların ve esarete hayranlık duyanların izinden yürüyenler terörle mücadeleye karşı gelen kimliksizlerdir.

Türkiye’nin haklı davasını karalamayı siyaset zannedenler Anadolu’ya kapanıp, zillet ve hıyanete sessiz kalınmasını, bölücülere tepkisiz durulmasını dayatan, bunu da demokrasi maskesiyle servis eden millet ve vatan muhalifleridir. Bunlar aynı zamanda Türkiye karşıtlarıdır.

Terörle mücadeleye itiraz edip milli bekayı tartışmaya açmak isteyen çarpık siyasetçiler Cumhuriyet’in anti tezi, istiklal sevdasının ardışık tehdididir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasını yağmalayanlar maalesef Türkiye düşmanlarıyla aynı hizadadır.

Geçmişte düşmana ganimet olmayan Türk milleti, terör ve bölücülükle önünü kesmeyi planlayan siyasi zillet lobisine de müstahak oldukları demokratik dersi mutlaka verecek, menfur emeller bir kez daha kursaklarda kalmaya mahkum olacaktır.

Değerli vatandaşlarımızın, Türk milletinin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Milli Mücadele kahramanlarına, muhterem şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, Cumhuriyet’in ilelebet var olacağını kararlılıkla vurguluyorum.

MHP Genel Başkanı
Devlet BAHÇELİ
MHP (Twitter)

Selanik’teki pembe boyalı evin ikinci katındaki ocaklı odada doğan, 57 yıllık bir hayata devasa bir tarihi sığdırıp İstanbul Dolmabahçe’de rahmeti rahmana kavuşan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Türk nesilleri her daim saygıyla hatırlayacaktır.

MHP Genel Başkanı
Devlet BAHÇELİ
Kadınlarımıza, kızlarımıza, çocuklarımıza yönelik her neviden saldırı ve şiddet girdabı maalesef genişleyerek toplumsal huzur ve sükûnetimizi tehdit etmektedir. Aldığımız her acı haber, duyduğumuz her vahşi olay hüznümüze hüzün eklemekte, yüreklerimize ateş düşürmektedir.

İstanbul Ataşehir’de eline aldığı samuray kılıcını masum bir evladımıza hunharca sallayıp katleden cani hepimizin tüylerini diken diken etmiştir. Ne üzücü bir kayıptır ki, Mimar Başak Cengiz kızımız 28 yaşında hayata gözlerini yummuştur.

Acı sadece Cengiz ailesinin acısı değil, içinde yetiştikleri camiamızın ve aziz milletimizin de acısıdır. Başak Cengiz kızımıza Cenab-ı Allah’tan rahmetler diliyorum. Mekanı cennet olsun. Hem muhterem ailesine hem de camiamıza baş sağlığı temennilerimi iletiyorum.

Ayrıca katilin en ağır şekilde cezalandırılmasını hassaten ve ısraren bekliyor, bunun takipçisi olacağımın altını çiziyorum. Akli dengesi bozuk bahanelerinin işlenen cinayeti perdelemesine müsaade edilmemesini de ümit ediyorum.

 
MHP GENEL BAŞKANI
DEVLET BAHÇELİ
Diriliş şiirini yetim bırakıp, kaderin üstündeki kaderi yüreğinde taşıyarak 88 yaşında ebediyete irtihal eden Merhum Sezai Karakoç’a Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, ailesine, sevenlerine, aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet, ruhu şad olsun.

MHP Genel Başkanı
Devlet BAHÇELİ
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
MHP (Twitter)

Türkiye’ye karşı nerede bir cephe açılmışsa maalesef CHP’sinden İP’ine, HDP’sinden diğer marjinal partilerine kadar hepsi içindedir.
MHP (Twitter)

İP’in başkanı, Türkiye’nin farklı farklı mahallere bölündüğü söylüyor.
Bu dil bölücü bir dildir. Bu üslup zararlıdır, zillettir.
Türkiye doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine birdir, bütündür, Türk milleti ise büyük ve kutlu bir ailedir.

MHP Genel Başkanı
Devlet BAHÇELİ
Dost ve kardeş ülke Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Devlet Sınır Hizmetleri’ne ait bir helikopterin Karaheybetli’de kaza kırıma maruz kalması sonucunda 14 Azerbaycan askerimiz şehit düşmüş, 2 askerimiz de yaralanmıştır. Acımız ortak, üzüntümüz büyüktür.

Söz konusu elim helikopter kazasında şehit olan askerlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, yaralananlara da şifalar niyaz ediyorum. Aziz şehitlerimizin ailelerine, Sayın Cumhurbaşkanı’na, Sayın Genelkurmay Başkanı’na ve tüm Azerbaycan halkına başsağlığı dileklerimi iletiyorum.

MHP Genel Başkanı
Devlet BAHÇELİ
Büyük devlet ve siyaset insanları yaşadıkları dönemin dışına taşan, ebediyete irtihal etseler de duruşlarıyla, fikirleriyle ve imrenilecek mücadele hayatlarıyla maşeri vicdanda müstesna bir yer edinen öncü ve örnek şahsiyetlerdir. Onlara hürmet duymak asıldır, esastır.

Partimizin Kurucu Genel Başkanı Başbuğumuz Merhum Alparslan Türkeş Bey işte böylesi bir karakter vasfına sahip, böylesi bir mizaç ve ahlak derinliğine haiz bir değerdir. 80 yıllık ömrüne pek çok ilki sığdırmış, davamızın hamuruyla yoğrulmuş bir liderdir.

Merhum Türkeş Bey Türk milletinin sinesinden doğmuş, en çetin şartlarda ülküleriyle sivrilmiş, ardından da muhterem iz ve eserler bırakarak aramızdan ayrılmıştır. Nihayetinde onun iki emaneti vardır: Birincisi Milliyetçi Hareket Partisi, ikincisi de Ülkü Ocakları’dır.

Hamd olsun bugüne kadar emanetlerine en küçük leke düşürülmemiştir. Merhum Türkeş Bey milletine ve ülkücü ömürlere mal olmuştur. Onu arayanların bulacağı kaynak, tanımak isteyenlerin müracaat edecekleri mercii Üç Hilal’dir, Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in ta kendisidir.

Aziz hatırasını samimiyetle idrak etmek, davamızın ilkelerini sadakatle savunmak, fikir ve hizmetlerinin doğru anlaşılmasını ve anlatılmasını sağlamak maksadıyla “Türkiye Alparslan Türkeş Siyaset Akademisi Vakfı” kurulmuş ve tarihi bir adım atılmıştır.



Bugüne kadar farklı partilerde, farklı oluşum ve organizasyonlar altında Merhum Başbuğumuz kıyasıya istismar edilmiş, siyasi çıkar ve ikbal hesapları uğruna adı ve anısı malzeme yapılmıştır. Bu haksızlığa, bu nezaketsizliğe yıllarca hoşgörü adına tahammül gösterilmiştir.

Bu aşamada hoşgörü dönemi kapanmıştır. Bundan böyle gaye ve gerekçesi ne olursa olsun Merhum Türkeş Bey’in istismarına müsaade edilmeyecektir. Alparslan Türkeş Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Bu tarihi gerçek değişmeyecek, değiştirmeye de kimsenin gücü yetmeyecektir.

Onun siyasi mirası ve fikri sahibi Milliyetçi Hareket Partisi’dir, sevdalıları ülkücüler ve milli gönüllerdir. Ülkücünün yeri orası, burası değil, kuşkusuz Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Merhum Başbuğumuz üzerinden nifak mevziisi kazmak isteyenlere fırsat verilmeyecektir.

Türkeş soyadını kullanıp zillet değirmenine su taşıyanlara Milliyetçi-Ülkücü Hareket göz yummayacaktır. Hatıralarımızı, hüviyetimizi, haysiyetli mazimizi çarpıtan menfaatperestlere tepkisiz kalınmayacaktır. Bizden söylemesi, yanlışa düşenler sonuçlarına katlanacaktır.

Bu vesileyle “Türkiye Alparslan Türkeş Siyaset Akademisi Vakfı”nın hayırlı olmasını diliyor, Kurucular Kurulumuzla Mütevelli Heyetimiz içinde görev alan dava arkadaşlarıma başarılar temenni ediyorum. Merhum Başbuğumuzu ve aziz şehitlerimizi de rahmetle, hürmetle anıyorum.

MHP Genel Başkanı
Devlet BAHÇELİ
Bu ayın ilk haftasından itibaren faal halde bulunan, işçilerimizin hayat ve geçim standardı açısından en uygun ücret seviyesini belirlemeye çalışan Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarını tamamlamış, nihayetinde Sayın Cumhurbaşkanımız yeni asgari ücreti açıklamıştır.

Milyonlarca işçimizin heyecan ve merakla beklediği asgari ücret rakamı yüzde 50,44 oranında yapılan zamla birlikte 2 bin 825 liradan 4 bin 250 liraya yükseltilmiştir. Memnuniyetle ifade ediyorum ki, son 50 yılda en yüksek asgari ücret miktarı belirlenmiştir.

Asgari ücretten 2022 yılından itibaren gelir vergisiyle damga vergisinin alınmayacak olması da bir başka değerli ve sevindirici gelişmedir. Emeğiyle, alın teriyle, helal mücadelesiyle ekmeğinin peşinde olan kardeşlerimiz sahipsiz değildir, yalnız olmadıkları belgelenmiştir.

Asgari ücret; “İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek” ücrettir. Bu ücretin geldiği aşama yüreklere su serpmiştir.

Bütün işçilerimize yeni asgari ücretin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. İşçi ve işveren temsilcilerini kutluyorum. Konuya hassasiyetle yaklaşan ve işçilerimizin yanında duran başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımıza teşekkür ediyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak, yeni asgari ücreti desteklemenin yanında, ülkemize güvenen, milli birlik ve dayanışma ruhunun varlığına hizmet eden herkesin, her insanımızın mutlak surette kazanacağına, huzurlu ve refah içinde bir geleceğe kavuşacağına inanıyoruz.

İnsanlık tarihi göstermiştir ki, karamsarlık ablukası, umutlu ve imanlı duruş karşısında kırılıp dağılmıştır. Bugünkü şartlarda siyasette, ekonomide, diplomaside, güvenlik alanında sürdürülen haklı mücadeleye safiyetle omuz ve ömür verenlerden Allah razı olsun diyorum.

MHP Genel Başkanı
Devlet BAHÇELİ
Büyük şair ve dava adamı, ahlakı ve sağlam imanıyla adını milli hafızalara kazıyan Merhum Mehmet Akif Ersoy 27 Aralık 1936 senesinde ebediyete irtihal etmişti. Akif, düşündüğü gibi yaşayan, müessir iradesiyle, mütekamil inancıyla öne çıkan, öncü olan bir gönül insanıydı.

Merhum Mithat Cemal Kuntay’ın vurguladığı üzere, Akif vitrin adamı değildi. Önünden geçenler bunu göremezdi. Akif’i görmek isteyenler içine nüfuz etmek zorundaydı. Gösterişe kapalı, riyakarlığa ve sahteliğe karşıydı. Tevazu onun duru hayatıyla anlam ve açıklık kazanmıştı.

“Onun içyüzüne baktığım vakit, gökyüzüne, denize bakar gibi ferahlardım.” diyen Merhum Mithat Cemal Kuntay gerçekten de efradını cami ağyarını mani bir değerlendirmede bulunmuştu. Nitekim onun 63 yıllık hayatında siyah, lekeli, şaibeli hiçbir nokta da olmamıştı.

Akif, istiklalimizin manzum eserini kaleme alırken, yüreğinden adeta bir fırtına gibi kopan sesi dinlemiş, vatana ve millete duyduğu emsalsiz sevdayı kıtalar halinde nakşetmişti. Hasbiliği, engin hissedişi ve heyecanı hem eserlerine hem de erdemli hayatına birebir yansımıştı.

Merhum Nihat Sami Banarlı, Akif’i şöyle anlatmıştı: “Ben Mehmet Akif’i inanmış bir insan olarak her hatırlayışımda, evliyalar kadar temiz ve lekesiz görebilmenin hazzını duyarım. İçim rahatlar.” Milli Mücadele yıllarında milletimize umut aşılamış, kalpleri teskin etmişti.

Akif, Safahat’ın bir yerinde; “Mezardan akseden avazı kimse dinler mi?” diye soruyordu ancak, onun mezar taşında bile İstiklal Marşı’nın ilk kıtasının parlak meşalesi görmesini bilenler için durmadan yanıyordu.

Kanaatimce, Akif’i tanıyıp feyiz almak bu fani hayatta bir ikramdır. Vefatının 85’inci yıl dönümünde Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle, hürmetle anıyorum. Korkma demişti, korkmayacağız. Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak demişti, söndürmeyeceğiz. Ocaklarımızı da tüttüreceğiz.

Bugün ayrıca Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 102’inci yıl dönümüdür. O geliş, bir uyanışın müjdesiydi. O geliş, milli diriliş ruhunun bayraklaşmasıydı. O geliş, kahramanların omuzlarında yükseldikçe yükselecek bir milletin ayağa kalkmasıydı.

Bu vesileyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, kurtuluşumuzun mümtaz isimlerine, kutlu ceddimize, aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, milli onurun hiçbir mütecaviz, hiçbir müstevli ve muhasım odağın karşısında eğilmeyeceğini azimle ifade ve ilan ediyorum.

MHP Genel Başkanı
Devlet BAHÇELİ
Yerli ve milli üretimimiz Turkovac aşımı oldum. Sağlık Bakanlığımızın uyarılarını dikkate alarak, salgından en yakın zamanda kurtulacağımız ümidiyle tüm halkımızı Turkovac aşımızı olmaya davet ediyorum.

MHP Genel Başkanı
Devlet BAHÇELİ
Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesiyle Suriye’nin Tel Abyad şehri sınırındaki Gültepe Hudut Karakolu mıntıkasında, terör örgütü PKK/YPG tarafından daha önceden tuzaklanmış el yapımı patlayıcının bir askeri aracımızın geçişi esnasında infilak etmesiyle yüreklerimize ateş düşmüştür.

Bu hunhar ve hain saldırıda üç kahraman askerimiz şehit olmuş, bir kahraman askerimiz de yaralanmıştır.

Vatan nöbetinde şehit olan aziz millet evlatları ve kahramanlık numunesi kardeşlerim; Teğmen Murat Alyakut’a, Piyade Onbaşı Enes Koç ile Sözleşmeli Er Ertuğrul Ulupınar’a Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum. Dökülen kanlarının yerde bırakılmayacağına can-ı gönülden inanıyorum.

Şehitlerimizin kederli ailelerine, cesaret timsali silah arkadaşlarına ve milletimize sabır, metanet ve baş sağlığı diliyorum. Son terörist etkisiz hale getirilesiye kadar haklı ve kutlu mücadelemiz durmayacak, bölücülük ve terör musibetinin kökü mutlak surette kazınacaktır.

MHP Genel Başkanı
Devlet BAHÇELİ
Medya demokrasinin ana halkalarından birisi, gazeteciler ise doğru bilgiyi, tarafsız yorumla, vatandaşlarımıza direkt ulaştırmakla sorumlu meslek mensuplarıdır. Sosyal ve ekonomik zorluklara direnerek, ilkeli ve ülke sevdasıyla çalışan gazeteciler her desteği hak etmektedir.

Mesleğini icra ederken hiç kimseye mihnet ve minnet etmeyen, kaleminin ve fikriyatının onuruyla çalışan gazetecilerimizin “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü”nü kutluyor, en iyi dileklerimi sunuyor; başarılı, sağlıklı ve huzur dolu bir hayat geçirmelerini temenni ediyorum.

MHP Genel Başkanı
Devlet BAHÇELİ
Kin ve nefretine yenilmiş, ifade ve düşünce hürriyetini tersten yorumlamış tetikçi bir gazetecinin Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı ağır ve affedilemez hakareti ne demokrasiyle, ne basın ahlakıyla, ne de hukukun evrensel ilkeleriyle bağdaşmayacak bir çarpıklık, bir çürüklüktür.

Elbette kötü söz bumerang gibidir, eninde sonunda dönüp dolaşıp sahibini bulacak, hatta mahcup ve ahlaken de mahkûm edecektir. Bilhassa bu sözde gazetecinin kelepçe takılmamasına rağmen, takılmış gibi imaj uyandırma gayretkeşliği zelil bir oyun, zillet bir tiyatrodur.

Demokrasi saygı ve tahammül sistemidir. Bundan nasibini alamayan müfsitlerin üslubu hastalıklı, usulü hayasızlıktır. Anılan gazetecinin tutuklanmasıyla bağımsız ve tarafsız yargı süreci başlamıştır. Herkes yargı kararını sabırla beklemek ve riayet etmek durumundadır.

Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan çirkin saldırıyı, husumetle pekişmiş anti demokratik ve faşizan sözleri kınıyorum. Bu konuyu cepheleşme malzemesi yapmak için sıraya giren çevrelerin hesap hatası yapmaktan ve yanlışa ortak olmaktan kaçınmalarını hassaten tavsiye ediyorum.

Devlet BAHÇELİ
MHP Genel Başkanı
Sanatçı bir milletin ruh kökünü telif eden, saklı kalmış hissiyat ve özlemlerine tercüman olan edip, edep ve eser müellifidir. Sanat, sanat için değil de, insan ve toplum için yapılırsa gerçek hüviyetiyle buluşacak, gelişmiş bir hürriyet ve hüsnüniyetle billurlaşacaktır.

Esasen sanatçı bir adım önde olan, olması gereken, topluma rol modellik yapan örnek şahsiyettir. Sanatçı ayıran değil birleştiren, uzaklaştıran değil yakınlaştıran, kutuplaştıran değil kucaklayan, göz ile gönül arasında köprüler kurmayı başaran ortak ve simgesel değerdir.

Yeşilçam, Türk sinemasının yüz akı, yüksek arkıdır. Siyah beyazlı yıllarımızın pek çok sahnesi canlı bir resim gibi hatıralarımızın duvarında asılıdır. Düşüncesi ve siyasi eğilimi ne olursa olsun, milletimizin gönlünde taht kuran sanatçılarımız bizim gurur kaynağımızdır.

Sanatçı, eserleriyle konuşan, filmleriyle seslenen, verdiği mesajlarıyla öne çıkan, bizi bize anlatan, belki de hepimize ayna tutan bir mertebenin sahibidir. Yeşilçam’ı bir nehire benzetirsek, on yıllar boyunca bu nehirde ıslanan, bu nehirden akan pek çok isim olmuştur.

En güzel filmleri izledik. En çarpıcı hikayelerde kendimizi bulduk. Bazen hüzünlendik, bazen gülümsedik, bazen de ibret aldık. Ama oynadıkları karakterlerle bütünleşen sanatçılarımızı hiç unutmadık. Bunlardan birisi de Sayın Fatma Girik’tir. O sinemanın mavi bakan gözüdür.

Sayın Fatma Girik, 79 yıllık bir hayatı tamamlayarak ebediyete irtihal etmiş, geride çok sayıda anı, iz ve eser bırakarak aramızdan ayrılmıştır. Dört yapraklı yoncadan birisi kopmuştur. Oynadığı roller ise geleceğe yazılmış bir mektup olarak miras kalmıştır.

Sayın Fatma Girik’e Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, ailesine ve sanat camiasına sabır ve baş sağlığı dileklerimi iletiyorum. Türk sinemasına emek verip gelişmesi için sorumluluk üstlenenler arasında vefat etmiş olanlara rahmet, hayattakilere de sağlıklı ömürler temenni ediyorum

MHP Genel Başkanı
Devlet BAHÇELİ
Dün başlayan Recep Ayı’yla birlikte af dönemi, arınma mevsimi, rahmet iklimi, bereket ve mağfiret eşiği olan Üç Aylar da manevi hayatımıza girmiştir. Aynı zamanda Ramazan’ın müjdesi olan kutlu gün ve gecelerin fazilet ve feyziyle müşerref olacağımız bir zamana ulaşılmıştır.

Bugün idrak ettiğimiz Regaib Gecesi’nin birlik ve beraberliğimizi, dayanışma ve kardeşliğimizi, diriliş ve yükselişimizi, hoşgörü ve merhamet duygularımızı perçinlemesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Duaların kabulünü, musibet ve kötülüklerden kurtuluşu diliyorum.

Yurt içinde ve yurt dışında yaşayan aziz vatandaşlarımızın, soydaşlarımızın ve din kardeşlerimizin, bu cümleden olmak üzere Türk-İslam aleminin Mübarek Regaib Gecesi’ni gönülden kutluyor; başarı, sağlık, selamet, afiyet ve daimi huzur temennilerimi hassaten paylaşıyorum.

Allah gördüğümüzden geri koymasın, himayesini, rahmetini ve yardımını üzerimizden esirgemesin. Hayırlı Kandiller.

MHP Genel Başkanı
Devlet BAHÇELİ
CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu video kaydı yapmaya iyice merak sardı. Gördüğüm kadarıyla bu alanda sivrildikçe sivriliyor, sürekli gelişme kaydediyor! Önünün açık olduğunu düşünüyorum. Ne yapsın fukara, akşamları can sıkıntısına başka türlü çözüm bulamıyor.

Ancak tehlikeli sularda kulaç atıyor, can simitsiz şekilde derinlere dalıyor ve boy veriyor. Maazallah boğulma riski taşıdığını da göremiyor. Düştüğü denizde yılana sarılarak kıyıya çıkacağını zannediyor. Basiret bağlandı mı ne söylense boş, hangi tembih yapılsa boşunadır.

Dün akşam yine kameranın karşısına geçip “elektrik faturasını ödemeyeceğini” ifade ve iddia etmiş. İlk olarak bu bir tercihtir, ikinci olarak ve daha vahimi sivil itaatsizlik maskesi altına iliştirilmiş bir isyan denemesidir. Bu tehditkâr meydan okumaya göz yumulamaz.

Faturayı ödemezse elektriği kesilmelidir. Günü geldiğinde kuzu kuzu ödeyeceğini, tam tersi bir gelişme olursa milletin bunu ödettireceğini biliyor ve inanıyoruz. Yine de karanlıkta kalmasına gönlüm razı olmuyor. Vicdanı karanlık olsa da, evinin karanlığa gömülmesine üzülürüm.

Bu kapsamda, her il teşkilatımızın Kılıçdaroğlu’na bir kandil göndererek aydınlanmasına yardımcı olmasını bekliyor, bu talimatımı paylaşıyorum. Nasıl olsa Kandil’e yabancı değildir, nasıl olsa Kandil’in köhne ışığıyla yolunu bulmaya çalıştığını görmeyen de kalmamıştır.

Hayırlı olsun Sayın Kılıçdaroğlu, elimizden gelen budur, yetinmesini, sabretmesini, kandili de idareli kullanmasını bilmen temennimdir. Şu sözü de unutma ki: Karanlıktaysan gölgen bile seni yalnız bırakacaktır. İçine düştüğün karanlığı aydınlatacak henüz bir ışık da yoktur.

MHP GENEL BAŞKANI
DEVLET BAHÇELİ
2024/05/04 09:57:01
Back to Top
HTML Embed Code:


Fatal error: Uncaught Error: Call to undefined function pop() in /var/www/tgoop/chat.php:243 Stack trace: #0 /var/www/tgoop/route.php(43): include_once() #1 {main} thrown in /var/www/tgoop/chat.php on line 243